- İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır.
Hoşlanılmayan bir davranışın en küçüğünü, başkalarından önce kendimizde deneyip etkiyi görmeli; ondan sonra bunun daha büyüğünü başkalarına uygulamanın ne denli uygun olup olmayacağına karar vermeliyiz.
- İki arslan bir posta sığmaz
Bir yönetimde iki baş olamaz. Olursa anlaşmazlık çıkar ve biri diğerini ortadan kaldırır. Bir şeyin yönetiminde veya bir toplumda aynı güce ve aynı yetkiye sahip iki yönetici olmaz.
- İki at bir kazığa bağlanmaz.
Ayrı ayrı düşünceleri ve kişilikleri bulunan iki kişi bir arada yaşayamaz, bir işi birlikte yapamazlar.
Başına buyruk olmak isteyen iki kişi, aynı iş üzerinde birlikte çalıştırılamaz, aralarında anlaşmazlık çıkar, kavga ederler.
Bağımsız hareket etmeyi seven, özgürlüğüne düşkün iki kişi bir arada uzun süre yaşayamaz. Böyle kişilerin anlaşmaları çok zordur.
Başına buyruk olmak isteyen iki kişi, aynı iş üzerinde birlikte çalıştırılamaz, aralarında anlaşmazlık çıkar, kavga ederler.
Bağımsız hareket etmeyi seven, özgürlüğüne düşkün iki kişi bir arada uzun süre yaşayamaz. Böyle kişilerin anlaşmaları çok zordur.
- İki baş bir kazanda kaynamaz
Ayrı ayrı düşünceleri ve kişilikleri bulunan iki kişi, bir arada yaşayamaz, birlikte yapılacak iş üzerinde birleşemezler. Görüş ayrılıkları yüzünden ortaya bir şey çıkaramazlar.
- İki cambaz bir ipte oynamaz
Hileci ve kurnaz iki kişi, bir iş üzerinde çalışırlarsa birbirlerini aldatmak ve atlatmak için bütün hünerlerini harcarlar. Bunda ısrarlı olmaları, her ikisinide daha tehlikeli bir duruma iter.
- İki dinle bir söyle
Çok konuşmak doğru değildir. Haddinden fazla konuşmak, gereksiz ve yanlış sözlerin ağızdan çıkmasına yol açar. Bunu için az konuşmalı, çok dinlemelidir.
- İki gönül bir olunca samanlık seyran olur
Birbirini seven ve evlenmek isteyen çift için ev bark o kadar önemli değildir. Samanlık onlara saray gibi gelir. Tüm güçlerini sevgilerinden alan bu kişiler her türlü zorluğu aşabilirler. Birbirini sevenler için zenginlik zenginlik, para, pul o kadar önemli değildir.
- İnsan doğduğu yerde değil, doyduğu yerde.
İnsan doğduğu yerde kazanç sağlayamazsa, kazanç sağlayabileceği bir yere göçer, orayı yurt edinir. Doğduğu yerden çok burasını benimser. Kısacası insan doğduğu yeri değil geçimini sağladığı yeri yurt edinir.
- İnsan kendini beğenmezse çatlar
Herkes kendini beğenir bu, kendi aklını beğenmesinin sonucudur. Herkes kendisinden memnun.
- İnsan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa
Hayvanlar koklaşarak birbirine yaklaşıp tanıştıkları gibi, İnsanlar ise konuşarak birbirlerini daha iyi anlarlar. Çünkü konuşma, anlaşma yollarının başında gelir. İnsanlar duygu ve düşüncelerini konuşarak birbirlerine aktarırlar, tartışırlar ve birbirlerini tanımaya çalışırlar.
- İnsanın adı çıkacağına canı çıksın
Adı kötüye çıkan kişi, kötü olmasa bile, bu kamu yargısını kolay kolay düzeltemez. Nerede adı anılsa, hiçbir araştırma yapılmadan, hemen kötülüğü ortaya atılır.
Adı bir kere kötüye çıkan kişi, zamanla iyi de olsa toplumun bu yargısının önüne geçemez. Adına sürülen bu leke onun yakasını bırakmaz. Nereye gitse bu leke yüzüne vurulur, itilip kakılır, aşağılanıp toplum dışına itilir, sıkıntılar yaşar, bu durum onun için katlanılmazdır. Böyle bir hayatı yaşamak, o insan için yaşarken ölmek demektir.
İnsanın haklı veya haksız yere adı bir defalık kötüye çıktı mı ondan sonra yaptıkları hep o gözle değerlendirilir.
Adı bir kere kötüye çıkan kişi, zamanla iyi de olsa toplumun bu yargısının önüne geçemez. Adına sürülen bu leke onun yakasını bırakmaz. Nereye gitse bu leke yüzüne vurulur, itilip kakılır, aşağılanıp toplum dışına itilir, sıkıntılar yaşar, bu durum onun için katlanılmazdır. Böyle bir hayatı yaşamak, o insan için yaşarken ölmek demektir.
İnsanın haklı veya haksız yere adı bir defalık kötüye çıktı mı ondan sonra yaptıkları hep o gözle değerlendirilir.
- İp inceldiği yerden kopar
Bir durum, bir olay ve bir iş en zayıf yerinden, en çürük noktasından bozulur veya kopar.
Bir konudaki anlaşmazlık en hassas noktasından patlak verir.
Bir konudaki anlaşmazlık en hassas noktasından patlak verir.
- İp koptuğu yerden bağlanır.
İki kişi arasındaki dargınlığın giderilmesi için dargınlık nedeninin ortadan kaldırılması gerekir.
- İstenmeyen aş, ya karın ağrıtır ya baş
İstenmeyerek yapılan işlerden iyi sonuç ortaya çıkmaz.
Zorla yapilan ve istemeden yapilan işin sonucu olumsuz ve negatif olur.
Zorla yapilan ve istemeden yapilan işin sonucu olumsuz ve negatif olur.
- İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara
Birisinden bir şey istemek zorunda kalan kişi utanır. Ancak onun isteğne rağmen istediğini vermeyenin daha çok utanması gereklidir.
Birinden bir şey istemek zorunda kalmak elbette hoş değildir, kişi isteğini utanıp sıkılarak istemesine rağmen. İmkânı olduğu halde isteği yerine getirmeyen kişinin daha çok utanması gerekir. Kişi bencillik yapmış, yardımlaşmamış, ayıp etmiş olur.
Birinden bir şey istemek zorunda kalmak elbette hoş değildir, kişi isteğini utanıp sıkılarak istemesine rağmen. İmkânı olduğu halde isteği yerine getirmeyen kişinin daha çok utanması gerekir. Kişi bencillik yapmış, yardımlaşmamış, ayıp etmiş olur.
- İş anlatılıncaya kadar baş elden gider
Herhangi bir sebepten dolayı kavga çıkmış ve kızışmışsa, ya da bir tarafın büyük zarara uğrayacağı bir işlemde durumu anlatmaya fırsat kalmadan, olan olur ve iş biter.
Kızışmış bir kavgada veya herhangi bir olayda meram anlatmaya fırsat kalmadan olacak olur.
Kızışmış bir kavgada veya herhangi bir olayda meram anlatmaya fırsat kalmadan olacak olur.
- İş insanın aynasıdır
Bir kişi hakkında yargıya varmak ve nasıl bir kişi olduğunu öğrenmek istiyorsanız o kişinin yaptığı işe bakacaksınız. Çünkü yaptığı iş, onun ne kadar sorumlu, bilgili ve yetenekli olduğunu ortaya koyar.
- İşleyen demir pas tutmaz
Çalışkan ve hareketli insanların hem sağlıklı, hemde hayat dolu oldurlar. Oysa, tembel oturan kimseler hantallaşır, iş yapma yeteneğini kaybederler. Çalışkan kimse gittikçe açılır, daha yararlı işler yapar.
- İşten artmaz, dişten artar.
İnsan ne kadar çalışıp para kazanırsa kazansın, tutumlu olmadığı ve harcamalarına bir sınır getirmediği sürece birşey arttıramaz. Para çok kazanmakla değil, tutumlu olmakla artar. Kazanç ne kadar çok olursa olsun, tutumlu davranılmazsa para biriktirilemez, tasarruf edilemez. Tasarruf, savurganlık yapmamak, tüketimi kısmakla mümkündür.
Biriktirme, çok çalışmakla kazanıp yemekle değil, kazandıklarımızın bir kısmını bir kenara koymakla olur.
Biriktirme, çok çalışmakla kazanıp yemekle değil, kazandıklarımızın bir kısmını bir kenara koymakla olur.
- İt derisinden post olmaz.
Aşağılık, ahlaksız, değersiz, dengesiz kimseler ya da şeyler yüce ve temiz bir amaca hizmet edemezler
- İt iti ısırmaz
Aynı çıkar ve düşüncede olan insanlar birbirlerine zarar vermez ve birbirlerini korurlar.
- İt itin ayağına basmaz
Başkasına kötülük etmek konusunda aynı şeyi düşünenler birbirlerine zarar vermezler.
- İt itle gezer
Toplum içinde sevilmeyen birisi ancak kendisi gibi kötü olan kişilerle arkadaş olur.
Kötü birisi ancak kendisi gibi kötü olan birisiyle arkadaş olur.
Kötü birisi ancak kendisi gibi kötü olan birisiyle arkadaş olur.
- İtin duası kabul olsaydı gökten kemik yağardı
Aşağılık, alçak, hain kişilerin isteği gerçekleşmez. Eğer bunların istediği gerçekleşseydi, dünya sadece onların istediği şeylerle dolardı.
- İtin ölümü gelirse cami duvarına işer
Bir toplulukta bütün insanların kutsal saydığı, Kamunun benimsediği bir değeri lekeleyenler, kötüleyenler, zarar verenler, hiçbir zaman sevilip istenmezler. Bu kişiler toplumca dışlanır, cezalandırılırlar.
- İtle yatan bitle kalkar
Değersiz, kötü huylu insanlarla ilişki kuranlar kötü huylar edinirler.
- İyi evlat babayı vezir, kötü evlat rezil eder
Babaya ün kazandıran'da el içine çıkamayacak bir duruma düşüren de çocuklarının tutumlarıdır. İstenilen ve beğenilen nitelikleri taşıyan, yararlı olup iyilik sunan evlâtlar anna ve baba için övünç kaynağı olurken; kötülük yapan yararsız evlatlarda utanç kaynağı olurlar.
- İyi gitmeyince kişinin işi, muhallebi yerken kırılır dişi
İnsanın işi bir kez ters gittimi, en basit işlerinde bile tersliklerle, uğursuzluklarla karşılaşır, aksilikler Peşini bırakmaz.
- İyi insan sözünün üstüne gelir
Çok sevdiğimiz yada beğendiğimiz bir kişinin, kendisini iyiliğinden konuşulurken aniden lafının üstüne gelmesi bunu iyi kişiliği ile bağdaştırırız.
- İyi olacak hastanın, doktor ayağına gelir
Bir sıkıntı bizden uzaklaşacaksa, bunu sağlayacak unsurlar hemen yanıbaşımızda beliriverir. Allah, kötü bir durumun son bulmasını dilemişse, bunu yapacak kimseyi Allah ayağına gönderir. Eğer, kötü bir durumun iyiye dönmesi takdir edilmişse tesadüf gibi görünen bazı şartların oluşuvermesi, hiç beklenmeyen yerden umulmayan yardımlar gelir.
- İyilik eden iyilik bulur
Etrafına iyilik eden, yardımda bulunan kimse, yaşadığı çevrede sevilir ve saygı duyulan biri haline gelir. Zaman içinde oda zor durumda kalırsa ona da sevenleri iyilik yapmak için elinden geleni yapar. Her şeyin bir karşılığı muhakkak vardır. İyilik eden kimseyi herkes sever. Sırası gelince, kendisinden iyilik görmüş olan başkaları da ona iyilik ederler. Kısacası iyilik eden kimseye zamanı geldiğinde başkaları da ona iyilik ederler.
- İyilik et denize at, balık bilmezse halik bilir.
Yaptığın iyiliklerden karşılık bekleme; yaptığın iyilik boşa çıksa da kıymeti bilinmese de sen iyilik yapmaya devam et. Bunu Yüce Allah görür. Bu davranışından dolayı seni bu dünyada olmasa bile öbür dünyada mutlaka ödüllendirir.