H. Harfi ile baslayanlar
- Haddini bilmeyene bildirirler.
Yetkili olmadığı konularda ahkam kesenler hak ettikleri durumlarla mutlaka karşılaşırlar. Çevresindekileri hiçe sayarak yetkili olmadığı konularda yüksekten atanlara sert karşılıklarla gereken ders verilir. İnsan, bilgisinin ve yetkilerinin sınırlarını bilmeli ve buna göre davranmalıdır.
- Hak yerde kalmaz.
Gerçek, doğru, adalet, insaf ve haklı kazanç hiçbir şekilde yok edilemez. Kişinin hakkı olan şey ya bu dünyada, ya da öbür dünyada kendisine verilir. Hakkı hor görenler, çiğnemeye kalkışanlar, inkâr edenler büyük bir aldanış içindedirler. Hak hor görülmez, çiğnenmez, yadsınmaz. Emeğin karşılığı her halde ödenir.
- Hak yerini bulur.
Haksızlık er veya geç ortaya çıkar, bunun da hesabı kuşkusuz sorulur. Suçlunun cezalandırılması, hakkıyla hakkının verilmesi bu dünyada veya öbür dünyada mutlaka gerçekleşir.
- Halayıktan kadın olmaz, gül ağacında odun olmaz.
Gül dalından iyi bir odun olmayacağı gibi, hizmetçi olarak yetişip büyümüş kişi de kültürlü birine layık eş olamaz. Her şey, kendisinden beklenen görevi yapabilecek niteliklere sahip olmalıdır.
- Hamama giren terler.
Bir işe girişen kimse, o işin güçlüklerini, sıkıntılarını ve masraflarını göze almalıdır. Çünkü bu işin durumunu, sorumluluğunu kendi isteğiyle kabul etmiştir.
- Hanım kırarsa kaza, halayık kırarsa ceza.
Patron veya işveren durumundaki kişilerin yaptığı hatalar genellikle hoş görülür. Fakat buyruk altında çalışanların en küçük hataları bile suç sayılarak cezalandırılır.
- Haramın temeli olmaz.
Yüce Allah yasak ettiği yollardan, emeksiz ve haksız olarak bir şeye el atıp sahip olmak haramdır. Bu çeşit kazanç insana ne tat verir, ne de hayır getirir. Kişi o şeyden gereği gibi faydalanamaz, geldiği gibi çabuk gider, hayrını göremez.
- Harman döven öküzün ağzı bağlanmaz
Bize herhangi bir şekilde hizmet etmekte olan kişilere, emeklerinin karşılığını vermek gerekir. Çalışan kişilere gerekli olan emeklerinin karşılığı verilmezse eğer yeterli bir şekilde verim alınması beklenemez.
- Harman dövmek keçinin işi değil.
Ağır ve önemli işleri öyle herkes yapamaz. Bu tür işlerden iyi sonuç almak isteyenler, işlerini mutlaka ustasına yaptırmalıdırlar. Acemilere ya da çoluk çocuğa yaptırılmamalıdır.
- Hasta ol benim için öleyim senin için.
İnsan kendisi için özveri ve fedakarlıkta bulunan bir kişiye karşı, zamanı geldiğinde daha büyük bir özveride, fedakarlıkta bulunur.
- Hatasız kul olmaz.
Yanılmayan, kusur işlemeyen insan yoktur. Herkes hata yapabilir.
- Hatır için çiğ tavuk yenir.
İnsan sevdiklerinin hatırı için, olmadık şeyi yapar, her türlü fedakarlıkta bulunur.
- Haydan gelen huya gider.
Hay" ve "Hû" Allah demektir. Yani Allah'tan gelen, yine Allah'a gider anlamındadır bu söz. Ancak halk arasında mecazî bir anlam kazanmıştır. Kolay ve emeksiz kazanılan şeyler elden kolay çıkar. Elde kalıcı olanlar, emek sarf edip alın teri dökerek kazanılan şeylerdir.
- Hayır dile eşine, hayır gele başına.
Sen başkaları için iyi şeyler dile ve yap ki, başkalarıda senin için iyi şeyler dilesin, yapsın.
Unutulmamalıdır ki, iyilik ve kötülük karşılıklıdır. İyilik isteyen iyilik bulur, kötülük isteyen de kötülük.
Unutulmamalıdır ki, iyilik ve kötülük karşılıklıdır. İyilik isteyen iyilik bulur, kötülük isteyen de kötülük.
- Hazıra dağlar dayanmaz
Hazırdan tüketmeye dağ kadar para olsa da yetmez. İnsan var olan dünyalığa fazla güvenmemeli, bir yandan tüketirken bir yandan da çalışıp kazanmaya devam etmelidir.
- Hekimden sorma, çekenden sor.
Bir hastanın ne çektiğini, hekim değil hasta bilir. Çünkü felâkete uğrayan, sıkıntılar içinde kıvrananın çektiği çileyi, ancak kendisi bilir, çare sunan, çözüm yolu gösterenler değil.
- Hekimsiz, hakimsiz memlekette oturma.
Sağlığın güvencesi hekim, toplumun güvencesi hâkimdir, bu iki güvencenin bulunmadığı yerde yaşamak zordur.
- Helva şirin nefis kafir.
Yasaklanan, izin verilmeyen, engel konulan, haram, günah, zararlı vb. Şeylere karşı bir istek vardır. Nefis ile mücadele kolay değildir. Yasaklanan yada ele geçirilmesi güç olan şeyin çekiciliği karşısında ona kavuşma isteğini yenmek güçtür.
- Her ağacın meyvesi olmaz.
Etrafımızda yaşayan insanların dış görünüşlerine bakarak onlardan bir verim beklenmemelidir. Dıştan bize verimli gibi görünen nice insanın yararsız olduğu, onlardan bir fayda gelmediği çok görülmüştür.
Nice babayiğitler, gürbüz kimseler vardırki hiçbir işe yaramazlar. Bu, her insanın nitelikli olmamasından ileri gelir. İnsanı insan yapan görünüşü değil, taşıdığı meziyetlerdir. Bundan dolayı dıştan verimli gibi görünen herkes verimli olmaz.
Nice babayiğitler, gürbüz kimseler vardırki hiçbir işe yaramazlar. Bu, her insanın nitelikli olmamasından ileri gelir. İnsanı insan yapan görünüşü değil, taşıdığı meziyetlerdir. Bundan dolayı dıştan verimli gibi görünen herkes verimli olmaz.
- Her ağaçtan karışık olmaz.
Bazı işler vardır ki, bunları ancak nitelikli, donanımlı insanlar yapabilir.
- Her çiçek koklanmaz.
Her kadınla sadece güzel olduğu ve zevkine hitap ettiği için ilişki kurulabileceğinin düşünülmesi yanlış bir davranıştır. Her güzelle ilişki kurmak doğru değildir.
- Her çok, azdan olur.
Çok dediğimiz şeyler, azların birikmesiyle meydana gelmiştir. Çoğu elde etmek için azları biriktirmeye önem verilmelidir.
- Her damardan kan alınamaz
Herkesden yardım istenmez, istensede alınmaz.
- Her deliğe elini sokma, ya yılan çıkar ya çıyan
Sonunu düşünmeden, zarar görme ihtimali bulunan davranışlarda bulunmamalıyız. Bu olaylar başımıza kötü felaketler gelmesine sebep olabilir. Bu gibi tehlikeli olayların sonunu göremediğimiz de aktif olarak faaliyette bulunmamalıyız ve kötü sonuçları yaşamamalıyız.
- Her dükkan kirasıyla.
Her malın az veya çok bir fiyatı vardır. Bu fiyatı ortaya çıkaran o malın özellikleridir. Bu özellikler, o malı değerli veya değersiz kılar. Örneğin işlek bir cadde üzerindeki dükkan ile ara sokakta olan bir dükkanın kira fiyatı farklıdır.
- Her düşüş bir öğreniş.
Kişi, yaptığı hеr yanlış vе hatalı davranışından dolayı oluşan kötü sonuçlarԁan ԁeɾs çıkaɾıɾ.
- Her gün baklava börek yense bıkılır.
İnsanların yaptıkları şey en güzeli de olsa, her gün aynı işi yapmak, sürekli aynı şeylerle uğraşmak insana sıkıcı gelir ve belli bir süreden sonra bıkar. hep aynı şeyle uğraşmak insanı usandırır.
- Her gün gezen kırda bir gün uğrar kurda.
Sakıncalı, tehlikeli, riskli işlerle uğraşan kimse günün birinde tehlikenin kurbanı olur.
- Her horoz kendi çöplüğünde öter.
Herkes ancak kendi çevresinde bir değer taşır, kuvvet bulur ve sözünü geçirebilir. Çünkü asıl yeri orasıdır, bağlıları çevresindedir, orada güvence altındadır.
- Her inişin bir yokuşu vardır.
İşi bozulan kişi üzülmemelidir. Her inişin bir yokuşu olduğu gibi, bozulan işin düzelmesi,düşmenin kalkması da vardır.
- Her işte bir hayır vardır.
Bize hayır gözüken olaylarda şer olabileceği gibi bize şer gözüken olaylarda da hayır olmaktadır. O an için olumsuz gözüken bir olay başka bir zaman diliminde bize olumlu bir sonuç olarak geri dönmektedir. Bazen de yaşadığımız bir kayıp yine başka bir zamanda bize kazanım olarak dönmektedir. Olmuş bitmiş bir işi, değiştirmek, engellemek elimizde olmadığına göre hayra yormak gerekir. Böyle yapmak boşuna üzülmemenizi ve sıkıntı çekmemenizi sağlar. Yaşadığımız bazı olaylarlar başlangıçta çok kötü gibi görünse de, zamanla hakkımızda daha hayırlı olduğu ortaya çıkar.
- Her kapının bir anahtarı vardır.
Yapılması güç ve zor olan işleri çözemediğimiz zaman hemen umutsuzluğa kapılmamamalıyız. Çünkü her işi çözecek bir çözüm, çaresi mutlaka vardır.
- Her kaşığın kısameti bir olmaz.
Herkesin insanın talihi bir değildir. Aynı çabayı göstermelerine rağmen kimi daha çok, kimi daha az kazanır.
- Her koyun kendi bacağından asılır.
Herkes kendi davranışlarından sorumludur. Kendi hatasının cezasını kendi çeker. Başka sorumluk altına girmez. Başkasının yaptığı bir hatadan ötürü hesap vermez. Herkes kendi davranışlarından sorumludur, herkes hatasının cezasını kendisi çeker.
- Her taş baş yarmaz.
Her korkulan şey sanıldığı kadar tehlikeli ve korkutucu değildir.
- Herkes evinde ağadır.
Herkes kendi evinde, çevresinde saygı görür. Herkesin kendi evinde, çevresinde sözü geçer, saygınlığı vardır.
- Herkes kendi ayıbını bilmez.
İnsan kendi kusurunu göremez, bilemez. Bilse zaten onu yapmaz.
- Herkes kendi ölüsü için ağlar.
İnsanın yüreğini ancak kendi acısı sızlatır. Hiç kimse başkasının acısını derinden duymaz. İnsanı derinden üzen ve sarsan sadece kendi acısıdır.
- Herkes ne ederse kendisine eder.
İnsanın davranışları, niteliğine göre çevrede yankı bulur. Davranışları iyi ise, çevresinden iyilik bulur. Kötü ise, karşılığıda kötülük bulur.
- Herkesin aklı bir olsa koyuna çoban bulunmaz.
İnsanlar akıl ve yetenek yönünden eşit değildirler. Herkes aynı işi bilse ve yapsa, diğer işleri yapacak kimse bulunmaz ve o işler yapılmazdı. Bunun için, her iş için o işi yapacak yetenekte insan gerekir.
- Herkesin delisi evinde, derdi karnında.
Evde çeşitli sıkıntılar, sorunlar olur. Aile bireyleri arasında anlaşmazlıklar, tartışmalar da yaşanır. Ancak bütün bunlar evin içinde kalır ve kimseye anlatılmaz, duyurulmaz.
- Herkesin geçtiği köprüden sende geç.
Sana uygun görünmese bile herkesin yaptığı işi sen de yap.
- Huylu huyundan vazgeçmez.
Birşeyi huy edinmiş kimseyi bu huyundan vazgeçirmek için ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın, vazgeçiremezsiniz.
Nessun commento:
Posta un commento