Baykuşun kısmeti ayağına gelir. Atasözünün anlamı.

 Allah hiçbir canlıyı aç bırakmaz. Uzun süre hareketsiz duran baykuşun rızkını bile önüne koyar.

Başa gelmeyince bilinmez. Atasözünün anlamı.

 Başkasının uğradıgı bir felaketin ne kadar acı olursa olsun başınıza böyle bir felaket gelmeden anlayamassınız.

Başa gelen çekilir. Atasözünün anlamı.

 Tüm gayretleimize ve tedbirlerimize rağmen başımıza bir musibet gelirse, ona katlanmaktan başka elimizden bir şey gelmez. Bundan dolayı sabırlı olmalıyız

Barutla ateş yan yana durmaz. Atasözünün anlamı.

 İkisinin bir arada bulunması çok tehlikeli olan şeyler birbirinden uzak tutulmalıdır.

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın. Atasözünün anlamı.

 Bazı insanlar kendi çıkarlarını ön planda tutar ve kendisine zarar gelmiyor diye herhangi bir duruma dokunmaz. Yani diğer bir deyişle kötülük yapan insanlara engel olmazlar. Kötü insanların hem bireysel hem de toplumsal olarak verdikleri zararlara ses çıkarmazlar. Onlara dokunmazlar ve kendi çıkarlarını korurlar.

Balık baştan kokar. Atasözünün anlamı.

 Bir toplumun başındakilerin tutumu bozuk ise toplumda her şey bozuk olur.

Baktın yarın yar değil, terkini kılmak az değil Atasözünün anlamı.

 Değer verdiğin dostunun, arkadaşının, akrabanın, hatta eşinin dürüstlükten ve samimiyetten uzaklaştığını görürsen dostluğunu, birlikteliğini sonlandırmaktan asla çekinme, bu utanılacak, ayıplanacak bir durum değildir anlamında bir atasözüdür. 

Baktın kar havası, eve gel kör olası. Atasözünün anlamı.

 Tehlikeli bir durum belirmeye başlayınca ondan uzak durulmalı, uzaklaşmalı.

Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur. Atasözünün anlamı.

 Emek verilen şeyler yararlanılacak bir duruma gelir. Bakımsız bırakılan şeyler, gün gelir yok olur, gider. Birşeyin verimli olabilmesi için sürekli bakılması, özenle korunması gerekir.

Bak bana bir gözle, bakayım sana iki gözle. Atasözünün anlamı.

 Bir kimse yanındakine ne kadar yakınlık gösterirse, hoş görüyle yaklaşırsa, karşısındaki insan da ona aynı şekilde yaklaşır. Ne kadar yakınlık gösterirsen karşından daha çok yakınlık görürsün

Bahanesiz ölüm olmaz. Atasözünün anlamı.

 İnsan durup dururken ölmez. Her ölümün bir neden vardır.

Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun Atasözünün anlamı.

 Kişi, karşılık beklediği işten istediğini alabilmek için gereken harcamaları yapmalıdır.

Bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var. Atasözünün anlamı.

 Yaşı küçük ancak herkesten farklı alışkanlıklar, huylar edinmiş anlamında atasözüdür.

Baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar. Atasözünün anlamı.

 Dürüst, doğru, iyi ve güzel vasıflarını doğuştan getiren insan, ne denli bozuk, elverişsiz ortamlarda bulunursa bulunsun niteliklerini kaybetmeyip korur.

Yaradılıştan iyi olan kişi ya da nesne, ne denli elverişsiz ortam içinde bulunursa bulunsun, niteliğini yitirmez.

Babaya dayanma, karıya güvenme. Atasözünün anlamı.

 Kişi,maddi konularda babasına değil kendine güvenmelidir.Kadın ise kolay etkilenen bir varlık olduğu için verilen sırları bir başkasına aktarabilir.

Babamın adı hıdır, elimden gelen budur. Atasözünün anlamı.

 Her insanın yapabilecekleri, yetenekleri sınırlıdır. Elinden geleni yapan, daha fazla bir şey yapamam, gücüm ancak bu kadarını yapmaya yeter anlamında kullanılan atasözüdür

Baba kırk oğul beslemiş, kırk oğul bir babayı beslememiş. Atasözünün anlamı.

 Baba kaç çocuğu olursa olsun, hiçbir ayrım yapmadan hepsine bakar, onları büyütür, çocukları ise yoksul ve yaşlı durumdaki babalarının bakımını sen bak, o baksın gibi gerekçelerle bir türlü sağlayamazlar. 

Ah alan onmaz, ah yerde kalmaz. Atasözünün anlamı.

Zulmeden, hak yiyen, kötülük yapan ve bu sebeple birilerinin bedduasını alan kimse iflâh olmaz.

Az söyle, çok dinle. Atasözünün anlamı.

 çok konuşan çok yanılır, çok dinleyense çok şey öğrenir

Ayağını yorganına göre uzat. Atasözünün anlamı.

 Dengeli yaşamak isteyen insan mutlaka gelirini, giderine göre ayarlamalıdır. Harcamalar geliri aşmamalı.

Ava giden avlanır. Atasözünün anlamı.

 Belirli bir çıkar için başkalarına tuzak kuran, onların kötülüğü için plan yapan ve onları aldatan kimseler, gün gelir kazdıkları kuyuya kendileri düşerler

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Atasözünün anlamı.

 Bir olayın gerçekten meydana gelmiş olup olmadığını anlamak için, gizli kalamayan belirtisine bakmak gerekir. Bu belirti varsa olay da var demektir

Ateş düştüğü yeri yakar. Atasözünün anlamı.

 Felaket kimlerin başına gelirse onları yakar, kavurur, sürekli bir acı içinde bırakır

Allah doğrunun yardımcısıdır. Atasözünün anlamı.

 Hayatını doğruluk ve dürüstlük üzerine kuran insan Allah'ın güvencesi altındadır. Çünkü Allah doğruluğu emreder ve doğru olanlarıda yanlız bırakmaz. Doğru insanlarında başına musibetler gelir, iftiralara uğrayabilir; fakat Allah, dürüst oldukları için onları mutlaka aklar

Allah bir kapıyı kapatırsa ötekini açar. Atasözünün anlamı.

 Dünya hayatında insan imtihan edilmektedir ve kulunu imtihan eden Allah'tır. Bir işte yada girişimde başarısız olunca hemen ümitsizliğe kapılmamalı, bir başka işe koyulmalıdır. Rızık kapısı çoktur, biri açılmaz ise diğeri açılır. İnsan rızkını aramalıdır

Akıl yiğide sermayedir. Atasözünün anlamı.

 kişinin yaptığı işte başarı sağlaması, aklını kullanması ile orantılıdır anlamında bir söz

Akıl yaşta değil baştadır. Atasözünün anlamı.

 Bir kimsenin yaşı büyümekle organları büyür, boyu uzar. Fakat akıl doğuştan geldiği şekliyle kalır. İnsan büyümekle oda büyümez. Nice gençler vardır ki, saçı sakalı ağarmış olanlardan daha akıllıdır

Akıl akıldan üstündür. Atasözünün anlamı.

 Her insanın aynı anlayış, bilgi ve düşünce yapısına sahip olmadığını göstermesidir. Birinin aklına gelmeyen bir durum başka birinin aklına gelebilir. Herhangi bir konu hakkında ışık tutabilecek dahiyane bir fikir sunabilir.

Akacak kan damarda durmaz. Atasözünün anlamı.

 Bir zarara uğramak, bir musibetle karşılaşmak alnımıza yazılmışsa ne yapsak bunun önüne geçemeyiz. Allah'ın taktidir mutlaka yerine gelir. Bundan 7 aşırı üzüntüye kapılmamak, kadere rıza göstermek gerekir

Ağaç yaş iken eğilir. Atasözünün anlamı.

 İnsanın eğitimi küçük yaşlarda mümkündür. Çocuklar küçük yaşta kolayca eğitilirler; çünkü hafızaları ve kavrama yetenekleri henüz yıpranmamıştır. Büyümüş ve dünya meşgaleleri ile belleği yıpranmış, dikkati dağılmış insanın kolay kolay eğitilemeyeceği unutulmamalıdır