- Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz
Bir iş ile ilgilenmeyen iş sonucu elde edilenlerden hakkı olmaz. Tarlasını zamanında sürüp ekmeyen, gereken diğer işleri yapmayan kişi tarlasından iyi bir ürün alamaz. Hakkını vererek işini yapmayan, işinin gereklerini yerine getirmeyen kişi, o işten verimli bir sonuç alamaz. Emeksiz, çabasız verim düşünülemez. Tarlasını gerektiği gibi sürmeyen, işleyip çapalamayan, gübresini zamanında vermeyen, sulayıp yabancı otlardan temizlemeyen kişinin tarladan ürün beklemeye hakkıda olmaz.
- Tarlanın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın
Ekilen tarla yeterince sulanırsa daha fazla ürün verir. Eğer tarla suya yakınsa hem kolay, hem de çok sulanma imkânı doğar. Bu durum da tarlayı değerli kılar. Bu tarla bir de eve yakınsa daha da kıymetli olur. Çünkü bir yandan tarlaya olan ulaşım, bir yandan tarlanın bakımı, bir yandan da tarlanın korunması kolaylaşmış olur.
- Tas yere düşmeden çanlanmaz
Ortada dolaşan dedikodu, büsbütün asılsız olamaz. Kötü bir iş yapılmış olmasaydı böyle söylentiler ortaya çıkmazdı.
- Taş yerinde ağırdır
kişinin değeri, kendi yerinde, çevresinde bilinir. Herkes, her şey kendi çevresinde önem taşır. Çünkü kişi bulunduğu yerde tanınmış, kendisine bir çevre edinmiş, hatırı sayılır bir yere gelmiştir. Yabancısı olduğu bir yerde yeterince tanınmadığı gibi kıymeti de bilinmez.
- Taşıma su ile değirmen dönmez
İşi yapacak olanda yeteri kadar güç bulunmadıkça başkalarının küçük katkılarıyla sürekli ve büyük bir iş yürütülemez. Nitekim değirmenin taşını döndürebilmek için de devamlı gür akan bir suya ihtiyaç vardır.
- Tatarın kılavuza ihtiyacı yoktur
Yapacağı işi çok iyi bilen kimselere başkalarının yardım ve rehberlik etmesine gerek yok. Açıkçası ne yapacağını bilen kimseye başkasının yardımı gerekmez.
- Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır
İnsanı hem olumlu hemde olumsuz yönde en çok etkileyen sözdür. Tatlılıkla, yumuşak, gönül alıcı, okşayıcı konuşma herkesi etkiler, azgın düşmanı bile yola getirir. Sözün etkisi hiçbir zaman unutulmamalıdır.
- Tatsız aşa tuz neylesin, akılsız başa söz neylesin
İşe yaramayan nesneyi küçük çabalarla bir şeye benzetmek boş olduğu gibi, tatsız, lezzetsiz yemeğe yeterli kadar tuz da koysan lezzet katamazsın, onun gibi, kişi akılsızsa, ne kadar öğüt verirsen ver bir işe yaramaz. aptal kişiyi sözle akıllandırmak olanaksızdır.
- Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış
Sıradan, önemsiz kişi, önemli bir kişiye küsse, önemli kişinin umrunda bile olmaz.
- Tavuğun sadakası bir yumurta
Gücü büyük işler başarmaya yetmeyen ya da zengin olmayan kişilerden ancak küçük yardımlar beklenebilir.
- Tayfanın akıllısı, geminin dümeninden uzak durur:
Akıllı işçi, beceremeyeceği yönetim işine el atmaz. Kendini bilen, sorumluluk sahibi, akıllı kişi altından kalkamayacağı, beceremeyeceği işlerin idaresinden uzak durmaya çalışır. O işe karışırsa, kendisinin de başkalarının da başına büyük sıkıntı açacağını bilir.
- Tek kanatla kuş uçmaz
Öyle işler vardır ki iş birliği gerektirir. Ancak bir yardımcı ile yapılırsa başarılabilir. Yardımcısız yapılamaz. Bazı işleri insanın tek başına yapması mümkün değildir.
- Tekkeyi bekleyen çorbayı içer
İyi bir sonuç elde etmek için bir yerde uzun süre çalışan, sabırla bekleyen kişi, katlandığı sıkıntıların karşılığını görür.
- Tembele iş buyur sana akıl öğretsin
Tembel bir kişiye bir iş yapmasını söylediğiniz zaman, o işi yapmamak için çeşitli bahaneler bulur. İşin gereksiz olduğunu söyler. Hatta size o iş hakkında bazı çözüm yolları gösterir, akıl verir.
- Tembele kapını ört demişler, yel eser örter demiş
Tembel, kapısının örtülmesini bile rüzgardan bekler. Kapının örtülmesini bile rüzgardan bekleyen tembel kişi, her şeyi başkalarından bekler. Tembel olan kişiler iş yapmamak için olmadık bahaneler bulurlar.
- Temiz iş altı ayda çıkar
Hiçbir iş aceleye getirilmemelidir. Bir işin istenildiği şekilde, doğru dürüst ve kusursuz yapılabilmesi için belli bir süreye ihtiyaç vardır.
- Tencere dibin kara, seninki benden kara
kötülük ve kusur bakımında sen benden daha betersin.
- Tencere tava, herkeste bir hava
Herkes kendi bildiği gibi davranıyor, ortada düşünce birliği kalmamış.
- Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş
Hoşa gitmeyen bir özellikleri olan iki kişinin birbirini bulması.
- Terazi var, tartı var; her bir şeyin vakti var
Hemen her şeyin, her işin bir ölçüsü ve zamanı vardır. Eğer bunlara dikkat edilmezse işler yolunda gitmez, karışıklık baş gösterir, hayat alt üst olur, düzen gerektiği gibi kurulamaz.
- Teyze, ana yarısıdır
Teyze, yeğenine annesi gibi sevgi, şefkat gösterir. Onunla yakından ilgilenir.
- Tırnağın varsa başını kaşı
Bir kimse, başkasından yardım beklememeli, kendi olanakları varsa bir işe girişmeli, yoksa girişmemelidir. Bilinmeli ki, kimseden kimseye hayır yoktur, başkalarından kolay kolay yardım da gelmez, gelse de pek bir işe yaramaz.
- Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânıdır
Bir kişi ne kadar farklı yerlerde yaşarsa yaşasın, ne kadar farklı işlerle uğraşırsa uğraşsın, bağlı bulunduğu çevreye veya işe dönmek zorunda kalır. İnsanlar alışkanlıklarına bağlıdır. Şu ya da bu nedenle işinden, çevresinden ayrı yaşamak zorunda kalan kimse, sonunda alıştığı işe ve çevreye döner.
- Tok, acın halinden anlamaz
Varlığı yerinde ve refah içinde yaşayan kimseler, para, mal gibi şeyleri elde etmiş, açlığını gidermiş ve bunlara doymuş olanlar, yoksulların çektikleri sıkıntıyı, içine düştükleri geçim darlığını bilmezler. Varlıklı olanlar, yoksulların ne büyük geçim sıkıntısı içinde bulunduklarını bilmezler.
Nessun commento:
Posta un commento