- Olan dört bağlar, olmayan dert bağlar.
Zengin giyinir, kuşanır, istediği gibi yaşar. Fakir ise yoksulluğun acısını çeker.
- Otu çek, köküne bak.
Bir kişi hakkında tam olarak bilgi sahibi olmak istenirse, o kişinin soyunu-sopunu çok iyi incelemek gerekir.
- Otuz iki dişten çıkan, otuz iki mahalleye yayılır.
Ağızdan çıkan söz, çok çabuk duyulur, başkalarının diline düşer ve bir anda her tarafa yayılır.
- Oynamasını bilmeyen gelin yerim dar demiş.
Kendisinden beklenen işi beceremeyen kişiler çeşitli bahanelar ileri sürerek engellerin işini güçleştirdiğini söyler ve böylece yeteneksizliğini örtbas etmeye çalışırlar.
- Oğlan anasını, inek danasını bilir.
Herkes kendine en yakın olanı ile münasebet kurar.
- Oğlan dayıya, kız halaya çeker.
Oğlan çocuğunun yüzü de, huyu da dayısına, kız çocuğunki ise halasına benzer.
- Oğlan yer oyuna gider, çoban yer koyuna gider.
Ortak bir iş için bir arada olan kişiler, görev bittikten sonra herkes yoluna gider ve kendi normal yaşantısına döner
- Oğlunu seven hocaya vermez, kızını seven kocaya vermez.
Erkek çocuk okuduğunda kız çocuk ise evlendiğinde evden ve ailesinden ayrılır
- Ona gelince şapur şupur, bize gelince yarabbi şükür.
Başkalarına cömertçe verdiğiniz şeyleri sıra bana gelince niçin esirgiyorsunuz
- Oynamayan gelin, yerim dar der.
Beklenen işi beceremeyen kişi, türlü bahaneler ileri sürer. Çıkan engellerin işini güçleştirdiğini söyler. Böylece, yeteneksizliğini belli etmemeye çalışır.
Nessun commento:
Posta un commento